19 Şubat 2009 Perşembe

SİGARANIN ZARARLARI

Sigara bir kanser üreticisidir. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) nun yayınladığı son rapora göre , dünya genelinde bütün ölümlerin % 35 'i kanserden ileri geliyor.

Sigara, akciğer başta olmak üzere, gırtlak, ağız , dil, mide oniki parmak, ince ve kalın bağırsak, karaciğer, cilt , göğüs(meme) , rahim ve prostat kanserlerinin , göz ve beyin tümörlerinin çoğunlukla temeldeki sebebidir.

Günde bir paket sigara içen birinin içmeyene göre akciğer kanserine yakalanma ihtimali 20 misli fazladır.

Sigara , kanı pıhtılaştırdığından damar çeperlerini kalınlaştırır. Bunun sonucu damar sertliği ve yüksek tansiyon oluşur. Bu oluşum ; göz , beyin , kalp, karaciğer, böbrek başta olmak üzere bütün damarlarda çatlama , yırtılma ve tıkanmalar yapar. Kan dolaşımı yavaşlar, nabız sayısı artar, solunum yetmezliği görülür. Hafıza kaybı, görme bozuklukları, işitme bozuklukları, felçler, böbrek ve karaciğer bozuklukları hayati tehlikeye atmaktadırlar.

Sigara , hücrelerimize hayat ve enerji veren C ve B vitaminlerinin düşmanıdır.

Sigara , tükürük akımını azaltır, bu da akciğer hastalığına götürür.

Sigara , alınan ilaçları etkisizleştirebiliyor.

Sigara içenlerde hastalık , yara ve ameliyatların tedavi süresi uzun sürüyor.

Günde bir paket sigara içen 20 yılda 5 - 7 kg katran vücuduna depo etmiş olur.

Sigara , dişleri sarartır, cilt güzelliğini ve rengini bozar, göz parlaklığını kaybeder, ses tellerinin ahengini bozar.

Sigara aile bütçesini olumsuz şekilde etkiler, yangınlara sebep olur, çevre kirliliği yaratır.

(Sigara Raporu ,- Türkiye Yeşilay Cemiyeti)

15 Şubat 2009 Pazar

KAL KIRIZINDEN KORUNMAK


Kalp krizinden korunmak ve genetik saati yavaşlatmak mümkün

Prof. Dr. Mehmet Öz, altı gün boyunca GÜNAYDIN okurlarına kalp krizinden korunmanın ve yaşlanmayı geciktirmenin yollarını anlattı. Kaçıranlar için altın değerindeki bilgiler bir arada

Dünyaca ünlü kalp cerrahı New York Columbia Üniversitesi Presbyterian Hastanesi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Öz, uzun yaşamın reçetesini GÜNAYDIN okurlarına verdi. Sağlıklı ve mutlu yaşamın sırlarını anlatan Mehmet Öz'ün önerileri günlük hayat içinde çok rahat uygulanabilecek bilgileri içeriyor.

KALP KRİZİNDEN KORUNMANIN YOLLARI

* Kalp krizi sırasında yaşam şansını artıracak en önemli şey nedir?
En iyisi Aspirin. Etkisi o kadar büyük ki hastaneye gelen yoğun bakıma aldığımız her hastaya veriyoruz.

* Kalp krizleri sabaha karşı ve pazartesi günleri ortaya çıkıyor. Neden? Sabaha karşı kalp krizlerinin arttığını gösteren araştırma İngiltere'de yapıldı, çünkü sabahları vücuttaki hormonlar değişiyor. İkincisi kötü rüyalar bazen her şeyden daha fazla stres yaratıyor. Kalbin üzerinde fazla stres nedeni. Aynı araştırmada en fazla ocak ayında ve pazartesi günü kalp krizi geçirildiği saptandı. Pazartesi günleri diğer günlere göre daha stresli oluyor. Belki de pazar akşamı diyetine dikkat etmemişse, alkolün ölçüsü fazla kaçmışsa bundan da kaynaklanabilir.

* Kalp krizi belirtileri neler? Kalp krizi geçirenlerin yarısı krizi geçirmeden önce hiçbir belirtiye rastlamazlar, ya da en azından hiçbiri belirtilerin farkına varamazlar. Bunun en önemli nedeni kalp krizi değişik yollarla meydana gelir. Ama yine de kalp krizi geçirmeden önce genel ve belli bazı belirtiler vardır, bunlara dikkat edin: l Göğüste şiddetli ağrı, sıkışma l Üst gövdenizde rahatsızlık l Nefes darlığı l Soğuk terleme l Mide bulantısı l Ani aşırı halsizlik, yorgunluk

GENÇ KALMANIN YOLLARI
1. Kalbinizi pompalayın
Aslında vücudunuz doğal bir yağ yakıcısıdır, her zaman kalori yakarsanız, bahçenizle ilgilenirken, kitap okurken ya da banyo yaparken bile kalori yakarsanız. Fakat en sağlıklı olmak için fiziksel egzersiz yapmanız şarttır. Haftada

3500- 6500 kalori arasında yakmanız gerekir. Egzersiz aynı zamanda kan damarlarınızı da güçlendirir. Günde sadece 20 dakika egzersiz yapmak bile kalbinizde, arterlerinizde, eklemlerinizde, davranışlarınızda ve sağlınızda olumlu değişikliklere neden olacaktır.
2. Gerekli ölçümleri yaptırın Kan basıncı (tansiyon) testi: 55 yaşındaki birinin tansiyonu ideal değerlerde beden yaşı takvim yaşından ortalama olarak 9 yıl daha genç olur.
Kolesterol: İyi huylu ve kötü huylu kolesterol değerlerinize dikkat edin. Günde ortalama en az 30 dakika yürüyüş yapın, niasin alın. Her gece bir kadeh içki içebilirsiniz.
Homosistein: Alınan proteinlerin sindirilmesini sağlayan bu maddenin fazlası damar duvarlarında tahribata neden olabilir. Kan testinizde bu değerin 9 mg/dl veya daha az olmasına dikkat edin.
Fiziksel testler: Maksimum kalp hızı: Üç dakika vücudunuzu zorlayacak bir egzersiz yaptıktan sonra, kalp ritminizin hızını ölçün. Yaşınız için öngörülen maksimum değere, yüzde 80-90 oranında ulaşabiliyor musunuz? Maksimum kalp hızı değerini, yaşınızı 220'den çıkararak bulabilirsiniz.
Toparlanma süresi: En ağır egzersizi yaptıktan sonra kalp hızınızı not edin. İki dakika sonra kalp hızınızı tekrar ölçün, yaşınıza göre maksimum değerin en az yüzde seksenine ulaşıyorsa ya da iki dakika içinde 66 veya daha fazla değer düşüş göstermeye başladıysa takvim yaşınızdan en az 5 yıl daha gençsiniz demektir.
3. Çevrenizde iyi ve güvenilir dostlarınız olsun Strese ve depresyona karşı kendinizi koruyun, olumsuz düşüncelerden uzak durun, kronik stres kalbin en önemli düşmanıdır.
4. Kalbinizi besleyin Günde en az bir avuç fındık, fıstık ya da ceviz yiyin. Zeytinyağı ve balık yağı damarlarınızı temizlemek ve iyi huylu kolestrolü yükseltmek için birebirdir. Haftada en az bir kere balık yiyin. Yağlı etten, fındık yağından, tam yağlı süt ürünlerinden ve fast food türü gıdalardan uzak durun.
5. Akrabalarınızı ihmal etmeyin Hem akrabalarınızla vakit geçirir hem de onlarında şikayetçi olduğu genetik rahatsızlıkları öğrenebilirsiniz.
6. Ecza dolabınıza özen gösterin Erkekler 35, kadınlarsa 40 yaşından itibaren kalp rahatsızlarından korunmak için her gün bir tane Aspirin alabilirler. Bedeninizin ihtiyacına uygun bir multivitamin de takvim yaşınızdan 6 yıl daha genç kalmanızı sağlar.
7. Uyuyun Düzenli uyumaya özen gösterin, araştırmalar kadınların günde 7-8, erkeklerin 8-9 saat uykuya ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor.

BURONJLAŞMAK


Sağlıklı bronzlaşmak mümkün değil, güneş DNA'nızı bozar!

Yaz tatilinin olmazsa olmazı bronzlaşmaktır. Ancak doktorların buna itirazı var: Bir kez bronzlaştıysanız DNA'nız hasarlı olur. Hiçbir şekilde sağlıklı bronzlaşmak mümkün değildir

Yazın sıcakların zararlıetkilerinden kurtulup güneşisağlığınız için kullanmakistiyorsanız bu yazı dizisiniokuyun. En iyi bronzlaşmayöntemleri, seyahathastalıklarından korunmametotları, yaz aylarınıenfeksiyona yakalanmadangeçirmenin en iyi yollarını işinuzmanı doktorlar anlatıyor.Havuzdan ve denizdenbulaşabilecek hastalıklarıbilirseniz önleminizi alabilirsiniz.Orta kulak iltihapları, sarılık veidrar yolu hastalıklarına karşı enkolay tedavi stratejilerinidoktorlar gösteriyor. Yazromatizması, yaz alerjilerine karşıhazırlıklı olun. Yazın nasılbeslenmeli diye merakediyorsanız bu yazı sağlıklıgeçirmenin yöntemlerini sizleriçin araştırdık.

Sağlıklı bronzluk için neler gerekli, 'Hiç mi güneşe çıkmayacağım yoksa' diye merak ediyorsanız sizler için bir ekip soruları yanıtladı. Acıbadem Hastanesi Kadıköy ve Bağdat Caddesi Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Asiye Nesrin Aksoylar, Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan, Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Duman ve Dermatoloji Uzmanı Dr. Sadiye Kuş sorularınıza yanıt verdi:

* Güneşin yararları neler? Güneş deride bulunan D vitamini öncüsü bir maddeyi aktif D vitaminine dönüştürür. D vitamini vücuttaki kalsiyum dengesini ve kemik gelişmesini sağladığından, özellikle çocuk ve yaşlılar için ölçülü yapmak koşuluyla güneş banyoları yararlıdır. Bazı deri hastalıklarına örneğin sedef hastalığına da güneş ışınlarının yararı olmaktadır.

* Güneş yanığında ilk müdahale nasıl olmalı? Böyle bir durumla karşılaşıldığında, hastanın serince bir yerde dinlenmesi ve sonrasında sık sık serin duşlar alması yararlı olur. İleri durumlarda doktora danışılmalıdır. Yağsız su bazlı yumuşatıcı kremler, gerekirse kortizonlu krem veya merhemler ve ağrı kesiciler kullanılması yararlı olabilir. Yoğurt, olur olmadık kremler yanığın yaraya dönüşmesine yol açar.

EGZAMA DA YAPABİLİR

* Güneşe çıkmadan önce cilt temizliğinde neler yapılmalı?
Güneşe çıkmadan önce ve diğer zamanlarda da düzgün bir cilt temizliği gereklidir. Normal zamanlardan daha kapsamlı bir cilt temizliği her zaman gerekli olmasa da alkolsüz ve parfümsüz temizleyiciler kullanmak daha uygundur. Güneşli havalarda en çok dikkat edilmesi gereken, deri üzerine parfüm, deodorant gibi ürünlerin sürülmemesi, bu tarz ürünlerin daha çok kıyafetler üzerine sıkılmasıdır. Eğer aksi yapılırsa deride bazı lekelenmelere, bazı kızarıklık kaşıntı gibi belirtileri olan egzama grubu hastalıklara neden olabilir.

* Güneş alerjileri nasıl ortaya çıkar? Güneşin erken dönemdeki zararlı etkilerinden biri de polimorf ışık reaksiyonu, kurdeşen gibi hastalıkları ortaya çıkarmasıdır. Alerjik kökenli bu reaksiyonlar; güneş gören vücut bölgelerinde (yüz, kollar ve boyun gibi) kızarıklık ve kaşıntılı döküntüler şeklinde görülür.

* Cilt kanserleri nasıl oluşur, güneş etkili midir? Uzun ve yinelenen güneşte kalmaların yıllar içinde doğurabileceği en önemli sonuç, deri kanserleridir. Deri kanseri vücudun hiç güneş almayan bölgelerinde de görülmekle birlikte çoğunlukla açık kısımlarda görülmesi, güneşin rolünü gösteren bir bulgudur. Deri kanserlerinin büyük kısmının seyri nispeten iyi olmakla birlikte pigment üreten hücrelerden kaynaklanan Melonom, bilinen en kötü kanser türlerinden biridir. Giderek büyüyen ya da yeni ortaya çıkan ben ya da lekeler için doktora danışılmalıdır. Çocukluk döneminde korunmasız bir şekilde güneşe maruz kalındığında ileride cilt kanserine yakalanma riski daha da artar. Bu nedenle özellikle çocukların korunma olmaksızın güneşe çıkmaması gerekir.

* Ciltte güneşin etkisiyle oluşan kahverengi lekelerin nedenleri nelerdir? Tedavisi nasıl yapılır? Güneşin etkilerinden biri de vücutta kahverengi lekeler oluşmasına neden olmasıdır. Bunlar genel sağlık açısından önem taşımazlar, ancak görünümleri rahatsızlık vericidir. Etkili bir güneş koruyucu kullanmanın yanı sıra, hidrokinon gibi pigment üretimini durduran ve meyve asitleri gibi soyucu özellik taşıyan ilaçlar alınabilir. Ancak kesin sonuç almak her zaman mümkün olmayabilir. Güneşin uzun sürede verdiği zararlardan biri de deri yaşlanmasıdır. Doğal yaşlanmaya ek olarak güneşin yol açtığı kırışıklık, lekelenme ve deri yapısında kabalaşma ortaya çıkabilmektedir.

CİLT TİPİNE GÖRE KORUMA

* Cilt tiplerine göre güneşten korunma nasıl olmalı?
Çocuklar, yaşlılar, kalp hastaları, hipertansiyonu bulunanlar ve bazı cilt tiplerine sahip olanlar güneşten daha çok etkileniyorlar. Doğal olarak bu kişiler ek korunmaya daha çok önem vermeleri gerekiyor. Deri tipleri, yaz güneşinde ortaya çıkan kızarıklık ve bronzlaşabilme özelliğine göre belirleniyor.
Tip 1: Her güneşlenmede kızaran asla bronzlaşamayan.
Tip 2: Her zaman kızaran, bazen bronzlaşan. Tip 1 ve Tip 2'de olanlar, genellikle sarışın, mavi gözlü ve beyaz tenlidirler ve genellikle yazın öğle güneşinde 10-20 dakikada güneş yanığı alabilirler.
Tip 3: Bazen yanan, genellikle bronzlaşan.
Tip 4: Çok az yanan, çabucak ve her zaman bronzlaşan.
Tip 5: Koyu renk olanlar (Kızılderililer gibi).
Tip 6: Zenciler. Tip 1 ve Tip 2 olanlar, yaşlılar, çocuklar ve güneşe duyarlı hastalığı olanlar, yazın her gün güneş koruyucu kullanmalıdırlar. Tip 3 olanların da uzun güneşlenmelerde koruyucu kullanmaları gerekir. Tip 4, 5 ve 6 olanların ise koruyucu kullanmaları gerekmez.

* Sağlıklı bronzlaşmak için ne yapmak gerekiyor? Bronzlaşmak DNA hasarının bir göstergesidir. Bir kez bronzlaştıysanız DNA'nız hasarlı olur. Hiçbir şekilde sağlıklı bronzlaşmak mümkün değildir.

* Güneş benleri etkiliyor mu? Benler sayıları kalıtsal olarak belirlenen, çocuklukta çıkmaya başlayan, ergenlik döneminde kahverengiye dönüşen cilt lezyonları olarak adlandırılıyor. Benler cilt kanserlerine sebep olabiliyor. Benler birden ortaya çıkarsa, hızla büyür ve kabarıklaşırsa, içinde farklı renk tonları varsa, sınırları düzensizse veya kaşınıyorsa mutlaka bir dermatolog tarafından muayene edilmelidir.

LAZER EPİLASYON

Lazer epilasyon
Lazer Epilasyon

Çağımızın modern epilasyon yöntemi Lazer epilasyondur. Dalga boylarına göre farklı lazer tipleri ve cihazları mevcuttur. Bunlar alexandrite, diode, nd yag ve ruby olarak isimlendirilmektedir. Kıl yapısı, cilt rengi ya da uygulama yapılacak vücut bölgesine göre farklı lazerlerin kullanılması başarıyı artırmaktadır. Olası yan etki riskini azaltmaktadır. Bazı durumlarda ise ıpl ya da mavi ışık gibi foto epilasyon yöntemleri tercih edilebilmektedir.

Alexandrite, diode lazerler ile mavi ışık, IPL (fotoepilasyon) yöntemleri merkezlerimizde bulunmaktadır. Uzmanlarımız merkezlerimizde cilt tipi, kıl rengi, yapısı ve uygulanacak vücut bölgesine göre size en uygun lazer tipini seçerler.

Daphne”nin farklı lazer ve ışık sistemlerini bünyesinde bulundurmasının sebebi bilimsel yayınlarda farklı cilt tiplerinde, farklı kıl tiplerinde ve farklı vücut bölgelerinde farklı lazer sistemlerinin daha başarılı olduğunun gösterilmiş olmasındandır.

Teknolojiyi, bilimsel yayınları yakından takip eden bir ekibe sahibiz ve bu nedenle farklı dalga boyundaki lazer ve ışık kaynaklarını merkezlerimizde kullanmaktayız.

Başarılı sonuç için Lazer epilasyon uygulaması Cilt rengi ve kıl yapısına en uygun lazer tipi ve dozunun seçimi ile başlamalıdır.

Lazer epilasyon
Bazı vücut bölgelerinde ve bazı cilt ve kıl tiplerinde tiplerindeinde alexandrite lazerleri tercih ediyoruz. Alexandrite tipi lazerlerin dalga boyu 755 nm dir.

Alexandrite lazer dalga boyu kıla rengini veren melanin ismindeki boya maddesi tarafından iyi emilir. Pulse denen özelliği long pulsed olan cihaz cildin korunmasında önemlidir. Bu özellik güvenli uygulama olanağı sağlar. Pulse özelliği yeni kuşak lazerleri eskilerinden ayıran en önemli farklardan biridir.

Lazer epilasyon uygulaması sırasında cilt soğutulmalıdır. Bu uygulama ciltte problem oluşmasını önler. Cilt, lazer epilasyon esnasında korunmuş olur ve acı hissi azaltılır. Bizim kullandığımız alexandrite lazer sistemine ilave edilmiş bir cihaz sayesinde aktif soğutma yapılmaktadır. Burada kullanılan materyal hava soğutma sistemi olarak bilinmektedir.

Lazer epilasyon artan bir insan kitlesi tarafından istenmeyen tüyler için tercih edilir hale gelmiştir.

Lazer epilasyon yönteminin başarısı şunlara bağlıdır; uygulanan vücut bölgesi, cilt tipi (cilt rengi), kıl kalınlığı, kıl rengi ve hormonal bileşenler. Lazer epilasyon, tüm bunlar dikkate alındığında vücut bölgeleri için ortalama 6 seans da başarıyla kıl yoğunluğunu ve/veya kalınlığını azaltmaktadır. Yüz bölgesinde seans sayısı kişiye ve hormonal problemine göre farklı olabilmektedir. Ortalama 10 seans gerekebileceği kabaca söylenebilir.

Lazer epilasyon uygulaması sırasında hafif ağrı olabilir. Bu ağrı çamaşır lastiği çarpma hissi gibi, karıncalanma ya da hafif iğne batması şeklinde tarif edilmektedir.

Bugün lazer epilasyon nazik, modern ve uzun süreyle tüyleri azaltan ya da yok eden epilasyon çeşididir denilebilir.

LAZER EPİLASYON ÖNCESİ NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
En az 1 ay öncesine kadar ağda, depilasyon gibi kılları kökünden koparan işlemleri yapılmamış olmalıdır. Lazer epilasyon seansında etkinin en iyi olabilmesi için kıllar kıl kökünde olmalıdır. Yani anagen denilen aktif büyüme evresinde olmalıdır. Lazer epilasyon seansından en az 1 ay öncesine kadar güneş banyosu amaçlı güneşlenilmemiş ve solaryuma gidilmemiş yani kısaca bronzlanılmamış olmalıdır. Yakın zamanda yapılmış kısa süreli bir güneş banyosu bile seansı yapacak kişiye bildirilmelidir. İlk seans ya da test seansı öncesi kıllar traş edilmeden görülmelidir. Kıl yapısı değerlendirilir gerek görülürse sonuç takibi için fotoğraf çekilebilir. Sonraki seanslarda 3 gün önceden traş yapılabilir.

LAZER EPİLASYON TEST UYGULAMASI NEDİR?
Uzmanlarımız gerekli gördükleri bazı kişilerde ya da isteyenlere test atışları yaparlar. Bu bazı durumlarda doz tespiti ya da kişinin lazer ile tanışması açısından avantaj sağlayabilir korkuları yenebilir.

LAZER EPİLASYON İÇİN HAZIRLIKLAR NELERDİR?
İlk görüşme öncesi hiçbir uygulama yapmadan doktorumuzun kılları görmesinde fayda vardır. İlerleyen seanslarda Lazer epilasyon uygulamasından 3 gün önce bölgenin evde uygun şekilde jilet ile traş edilmesi vakit kaybını önler. Lazer epilasyon uygulanacak alana lokal anestezik krem uygulaması nadiren gerekir. Etkin soğutma uygulanabilirse genellikle anestezik maddeye çoğunlukla gerek kalmaz. Ağrı eşiği çok düşük olan kişilerde lokal anestezik kremler 1 saat öncesinden strech film kapatılarak uygulanırsa ağrıyı azaltır.

LAZER EPİLASYON NASIL YAPILIR?
Lazer epilasyon yapılacak alan traş makinası ya da jilet ile kısaltılır. Alexandrite lazerlerde genellikle traş makinası tercih edilir. Kullanıcı ve uygulanacak kişiye lazer ışınlarından gözleri koruyan gözlükler takılır. Gözlüksüz işlem yapılmamalıdır. Sonra kullanıcı el aleti yardımı ile lazer uygulamasına başlar. Lazer epilasyon cihazları ışık enerjisini bir el cihazı yardımıyla uygularlar. Lazer makinası içinde oluşan lazer ışığı el aleti ile cilde ulaştırılır. Lazer epilasyon sırasında el cihazı yardımı ile tekrarlayan lazer atışları cilde uygulanır. Her lazer atışı ciltte belli bir alanı tarar. Bu lazer atışı sonrası kıl kökü ısı ile tahrip olur. Bu sayede uygun dönemde olan kıl kökleri yeni kıl üretme fonksiyonunu tamamen yada kısmen uzun süreli olarak kaybeder.

LAZER EPİLASYON SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Lazer epilasyon seansından sonra hafiften koyuya kadar değişen bir kırmızılık ve kıl etrafında hafif bir şişlik yani ödem oluşur. Lazer epilasyon seansı sonrası oluşan bu reaksiyon genellikle 1–2 saat içinde azalarak yok olur. Bazen 1–2 güne kadar da uzayan hafif kızarıklık olabilir. Bu bölgesel reaksiyon için nemlendirici kremler çoğunlukla yeterli olur. Lazer epilasyon uygulanan kişilere, Lazer epilasyon uygulaması sonrasında dikkat edecekleri hususlarla ilgili detaylı bilgi verilir. Lazer epilasyon uygulaması yapılan bölgenin 2 hafta boyunca güneş ışığına maruz kalmamasını ya da güneş banyosu yapılmamasına dikkat edilmelidir.

LAZER EPİLASYON ZARARI VARMIDIR?
Bazı hassas ve koyu ciltlerde ya da yüksek enerjili Lazer epilasyon seanslarında ciltte yüzeysel kabuklanma oluşabilmektedir. Genellikle kabuklanma günler içerisinde düzelir ve deri normale döner. Nadiren bu kabuklanma sonrasında deride renk değişikliği dediğimiz açılma (hipopigmentasyon) ya da koyulaşma (hiperpigmentasyon) oluşabilir. Etkilenen kişilerin çoğunda deri 4–6 ay içinde normale döner. Bazen bu süre uzayabilir ve nadiren kalıcı olabilir. Skar dokusu denilen deride iz oluşumu çok nadirdir ve ciddi derecede yanık oluştuğu durumlarında görülebilir. Bu problemler nadir görülen durumlardır.

LAZER EPİLASYON İÇİN NEDEN BİRDEN FAZLA SEANS GEREKLİDİR?
Lazer epilasyon uygulanan vücut bölgesine göre seans sayısı değişmektedir. Yüz bölgesinde seans sayısı ortalama 10 dur. Kıl kökünün bir kısmı vücut bölgesine göre değişmekle birlikte dinlenme zamanındadır. Lazer epilasyon seansı sadece uygulanan bölgedeki aktif büyüyen tüylerin köklerine etki edebilmektedir. Dinlenme halindeki kıl kökü lazer epilasyon uygulamasından etkilenmemektedir ya da çok az etkilenmektedir. Bu yüzden bölgeye göre değişmekle birlikte 1–2 ay aralıklarla tekrarlayan uygulamalar yapılmak zorundadır. Çoğunlukla 1–2 ay arayla yapılan 6 uygulama sonuç için yeterlidir. Bu yolla uygulanan ve yukarda sayılan özelliklere göre değişmekle birlikte kıl miktarı anlamlı derecede azalmaktadır.

ELSİDİ TV

LG, düz panelde büyüyor...
Scarlet LCD Televizyon ve PG6000 plazma gibi birbirinden özel ürünleri piyasaya süren LG Electronics, düz panelli ekranda, 2008 yılının ilk çeyreğinde 2007 sevkiyatlarına göre yüzde 38.2 büyüme kaydetti.

Dünya düz panelli ekran pazarının öncü firmalarından LG Electronics, 2008 yılının ilk çeyreğinde Orta Doğu ve Afrika bölgesine bir milyondan fazla televizyon seti gönderildiğini bildirdi. LG Scarlet LCD TV ve PG6000 modellerinin piyasaya sürülmesinin ardından satışlarda dikkat çekici bir artış gözlendi.

Geçtiğimiz yılın TV sevkiyatlarına göre yüzde 38.2 gibi ciddi bir artış kaydeden LG, bu ürünlere gösterilen talep nedeniyle bölgede ilk sırayı aldı. LG'nin en son raporlarına göre 2008 yılının ilk yarısında Körfez ülkelerinde 250,000'in üzerinde TV ünitesi satıldı. Bu rakam toplam Orta Doğu ve Afrika satışlarının yüzde 22'sini oluşturuyor.

Dünya çapındaki TV sevkiyatları üzerine Display Search tarafından hazırlanan en son araştırma raporuna göre bu yıl yaklaşık 11 milyon TV ünitesinin, Orta Doğu ve Afrika bölgesine ulaştırılacağı tahmin ediliyor. Bu yıl bölgeye yapılacak toplam sevkiyatların 2007 yılına göre yüzde 8.3 artması bekleniyor.

"Aile eğlencesi, dinlenme ve küresel olaylar ile haberleri günü gününe takip etmenin başlıca kaynaklarından biri olarak, TV satışlarının veya TV'ye olan talebin yavaşlaması olası değildir," diyen LG Electronics Orta Doğu ve Afrika CEO'su K.W. Kim sözlerini şöyle sürdürdü, "Ayrıca, uluslararası spor olaylarını takip etme konusunda büyüyen trend de daha büyük ve daha sofistike düz ekranlı ürün satışını artırmıştır."

LG'nin 2008 yılı ilk çeyrek sonuçlarına göre toplam satışları yüzde 32.1 oranında artarak 3.808 milyar USD'ye ulaştı ve düz ekranlara olan yüksek talep büyük ölçüde bu artışı tetikledi.

LG LCD TV satışları 2007 yılı satış adetlerine göre yüzde 82'lik bir artış kaydederken, plazma TV satışları yüzde 18, monitörler ise yüzde 30 arttı. PDP modül satışları ise LG'nin plazma TV'lerine ve 32 inç monitörlerine olan talep sayesinde yıllık yüzde 17 artış gösterdi.

2008 TREND RAPORU

2008 trend raporu...
Aydınlatmada yeni soluk
Değişen aydınlatma konsepti ve bu alana yönelen ünlü tasarımcılar sayesinde klasik avizeler renk ve form değiştirip modern ve minimalist mekanlarda kullanılmaya, yalın beyaz cam sarkıtlar ise klasik mekanları biraz daha yumuşatmaya ve hafifletmeye başlıyor.

Şeffaf cam girdiği değişik formlarla özellik kazanacak ve 2008 hayalleri zorlayan tasarımların senesi olacak diyebiliriz.

Sezonun gözdesi: Rattan
2008 yaz sezonunda daha katılımcı ve kendisini evinin bahçesinde de ifade etmek isteyen geniş bir kitle ile karşı karşıyayız. Son senelerde denenen sentetik rattan ve paslanmaz çelik hayatımıza daha çok girerek seçeneklerimizi arttıracak.

Hammaddelerde yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde gerçeğinden ayırt edilemeyecek kalitede sentetik rattan örgüleri 2008'de görmeye başlayacağız.

Doğaya saygılı tasarımlar
Yakın bir geçmişte ürün tasarımı için pek dikkate alınmayan plastik türevleri, hak ettiği değeri kazandı. 2008 çevreci malzemelerin ve üretim yöntemlerinin öne çıkacağı bir yıl.

Günlük yaşamın baş döndürücü hızında kendisine bir sığınak arayan kentli insanın ihtiyaçlarından doğan tasarımlarla karşılaşacağız ve 2008'de "kişiye özel tasarım" trendini sınırlı sayıda üretim adı altında izleyeceğiz.

2008'e girerken
60'lı ve 70'li yıllardaki tasarımların teknoloji ile yenilenerek üretimi geçerliliğini sürdürüyor. Ürünlerde beyaz ve siyah kimi zaman tek başına bazense birlikte kullanılıyor.

Mekanın aksesuarlarla renklendirildiği yaşam alanları bu yıl en geçerli trend. Metaller, camlar ve aynalar ise sezonun öne çıkan temalarından. Bir diğer nokta ise tasarımcı ve firmaların çevre bilincini öne çıkartan ürünleri hayata geçirmeleri.

Yeni eğilimler
2007'de en belirgin özellik maksimalizmden minimalizme yeni bir eğilimin ortaya çıkması oldu. Biz neominimalizm oalrak niteledğimiz bu eğilimin ağırlığını arttırmasını bekliyoruz.

Aydınlatmalarda swarovski kristal ve amber taşı gibi materyallerin kullanımı da göze çarpan önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Doku ve renk yeniliği
2008 yılında Molteni&C'nin çokça kullandığı moda renklerden siyah, beyaz ve kahverenginin yanı sıra tropikal yeşil gibi canlı renkler de ön sıralarda yer alıyor. Parlak lake ise senenin gözde malzemesi. Kapaklar, komidin ve büfe yüzeylerinde bu malzemeye sıkça rastlayacağız. Ahşapta ise gri meşe, doğal meşe, venge ve egzotik bir ağaç cinsi olan Mutenye gibi dokularla karşılaşıyoruz.

Mekana yeni bakış
2008'de ofiste metal kulanımı artacak. Yangına dayanıklılığı, hafifliği, sağlamlığı ve kolay montj kabiliyetleri metal mobilyayı bu sezon ön çıkaracak.

Nurus'un bu amaçla geliştirdiği yeni dolap ve komodin serileri tüm çalışma gruplarıyla uyulu bir şekilde kullanılabilecek. Beyazın hakimiyeti devam ediyor ve beyazların ahşap desenli kaplama seçenekleriyle kombine edildiği kompozisyonlar öne çıkıyor.

Kontrastlar ve çağrışımlar
Habitat olarak sizi desene forma ve renge farklı bir gözle bakmaya davet ediyoruz. Bembeyaz, çapraşık yüzeyli tasarımlardan, bir ormanın koyu derinliklerine götürecek etnik çağrışımlara yine bol kontrastlı bir koleksiyonla 2008'e merhaba diyeceğiz.

Beyaz, safran sarısı, kiraz rengi, zeytin yeşili ve okyanus mavisini çizgilerle bir araya getirdiğimizde ortaya bol süprizli tasarımlar çıktı.

2008'de parıltı modası ön çıkıyor
Artık moda konusunda çevreye duyarlı tasarımlar hepimizin aradığı en önemli kriterlerden biri haline dönüştü. Roche Bobois'nın çevreye duyarlı koleksiyonlarından Legend serisi kimyasal hiçbir elementin kullanılmadığı ve el işçiliği ile üretilen yapısının yanı sıra klasik anlamda hakimiyetini sürdüren Neo-klasikler de 2008'in çok arananlardan arasında dikkat çekiyor.

Tekdüzelikten uzak çevre dostu
Tüketicilerin mobilya seçimlerinde çevre dostu ürünler aranaya başlaması ve bu isteğe üreticilerin de ayak uydurması ile sektör daha yeşil bir yön çizmeye başlıyor.

Patricia Urquiola ve Hella Jongerius imzalı tasarımlarda eski zaman işçiliğini anımsatan detaylar ve çoklu renk kombinasyonları çok beğeniliyor.

Sezonun dokuları
2008 Kış-İlkbahar sezonunda yine brodeler göz dolduruyor. Bu etkileri döşemelik, perdelik ve tüllerde görmek mümkün. Yeni bir tarz ise ince keten tüllerin ve kumaşların üzerine uygulanmış belli belirsiz baskılar ve yine ince ketenler üzerine uygulanan kadife aplikler.

Keten her zamanki gibi yine revançta fakat bunun yanında kadife alkantara, şönli ve düz dokuma kumaşlar ile ipek ve keten perdelikler dikkat çekiyor.

Yenilikçi bir sezon
2008 yılında koltuk gruplarında dokusuz kumaşlar ile desenli ve parlak teksil türleri öne çıkıyor. Renklerde ise kahve, gri ve siyah gibi tonların hakimiyeti mevcut.

Casa'nın 2008 yatak odası gruplarında modern tasarımlı ferforje modeller en büyük yenilik olarak karşımıza çıkıyor. Yemek grupları ve duvar ünitelerinde ise lake uygulamalı venge ve açık meşe renkler 2008'de de yeni tasarımlar ile popülerliğini devam ettiriyor.

TENCERE TEKNOLEJİ

Tencerede yüksek teknoloji devri...
Sofra ve mutfakların vazgeçilmez firması Jumbo, özel tasarım tencereleriyle yemeklerinize lezzet katıyor. Matrix serisi paslanmaz çelik tencereler şıklığının yanı sıra teknik özellikleri ve tasarımıyla da göz dolduruyor.

Özel alaşımlı termik kapsül tabanı ve tencere ile mükemmel örtüşen kapak detayı zamandan ve enerjiden tasarruf sağlayarak yemeklerinizin lezzetini koruyarak pişirmenizde size yardım edecek. Yemek yaparken ya da pişen yemeğinizi servis ederken özellikle sıcak kapağı nereye koyacağınızı düşünmenize de gerek kalmadı.

Matrix tencerelerin ısıya dayanıklı kulpları kapağı asmanız için özel tasarlandı. Artık kapak tutarken ne eliniz yanacak ne de tezgah kirlenecek. Kullanım kolaylığının yanı sıra dayanıklılığıyla da dikkat çeken Matrix’ in ısıya dayanıklı el yakmayan kulpları, tencereye vidasız olarak monte edilen yüksek teknoloji harikası Clip-On sistemi sayesinde asla gevşeme yapmaz. 4 farklı boydan oluşan ve siyah ve lacivert kulp rengi seçenekleri bulunan Matrix Tencere setinin fiyatı 610 YTL.

ÇAYIN DEMLENMESİNİ BEKLEYEN PENGUEN

Çayın demlenmesini bekleyen penguen
Uzmanlar kahvaltının en önemli öğün olduğunu söylüyor. Ama sabah erken kalkıp işe yetişmek isteyen birçok kişinin kahvaltı yapmaya ayıracak zamanları yok. Tasarımcılar bu derde de çare buldu. Pratik makinelerle hızlı kahvaltılar hazırlayabilirsiniz.

Sallama çayın süresi dolunca burun kalkıyor, poşet çıkıyor. Bu penguen şeklindeki alet poşet çaylarınızın bardakta demlenmesini sizin için bekliyor.

Poşet çayı penguenin burnuna bağlayıp istediğiniz süreye zamanı ayarlıyorsunuz, süre dolunca penguen burnunu havaya kaldırarak çay poşetini bardaktan çıkarıyor.

TEKSTİL

Kış hüznünü Lila ile yok edin...
Kış aylarında zamanının büyük bir bölümünü evinde geçirenler, Lila’nın rengarenk perde çeşitleri sayesinde mevsimsel hüzünlerden kurtuluyor.

Klasik çizgilerden modern tasarımlara, sportif desenlerden sade modellere kadar pek çok tarzda perde çeşidi Lila’da renk buluyor.

İstediğiniz modelin hemen hemen her rengini oluşturabileceğiniz “Lila Perde Dünyası” sayesinde ister huzurlu ister heyecanlı ister neşeli bir eve sahip olabilirsiniz.

Türkiye’de 1500’e yakın noktada satışa sunulan Lila’nın sizin için tasarladığı birbirinden farklı modelleri arasında seçim yapmakta zorlansanız da her odanızda ayrı bir hava yaratmanız mümkün.

AKSESUAR

Porland Porselen'den özel hediyeler
Porland Porselen, size aşk kokan Belgin & Ayhan muglarını sunar. Porland Porselen, 2008 Sevgililer Günü’nde sizleri eski aşklara, sevgilere, gönüllere götürüyor.

Eski filmlere konu olan sevgiler Porselen’e dönüştü. Sürmeli gözler, favorili saçlar, kırmızı dudaklar ve masum aşklar. Aşkınızı Porland Porselen Belgin & Ayhan Mugları’yla ifade edebilir, sevdiğinizin ruhuna dokunabilirsiniz.

Dünya standartlarında kalitesiyle sofralarınızı şölene dönüştüren Porland Porselen, göz alıcı dizaynı, dekor aşınma tehlikesi bulunmadan rahatça kullanılabilen ürünleri ve özgün tasarımlarıyla; zarafet, estetik ve kalitenin mükemmel birlikteliğini oluşturan eserlerini sizlere sunmaya devam ediyor. Belgin & Ayhan Muglarını tüm Porland Porselen Mağaza ve Satış Noktaları'nda bulabilirsiniz.

DEKORASYON

Evim küçük diye üzülmeyin...
Eviniz küçük ve her çocuğunuza ayrı oda ayıramıyor musunuz? Sakın bundan dolayı üzüntüye kapılmayın. İşte çocuklarınızı mutlu kılabilecek yöntemler!

Çocuklar küçük yaşta paylaşmayı öğrenirler fakat ne kadar öğretirseniz öğretin, kendi kız ya da erkek kardeşleriyle bir şey paylaşmaya gelince hepsi mutlaka zorlanırlar. Aynı küçük mekâna iki değişik karakterde çocuk koyduğunuz zaman her ikisinin de ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız ve her ikisine de kendilerine özel bir alan tahsis etmeniz gerekmektedir.

Kardeşler genelde bir süre iyi geçinip bir anda çığlık kıyamet kavga etme yeteneğine sahiptirler! Ve bu kavga patladığında ve yatıştığında, mutlaka bir müddet ayrı kalmaları gerekir. Aynı şekilde hiç kavga etmeseler bile zaman zaman kardeşlerinden ayrı olmaya ve bir müddet yalnız kalmaya ihtiyaçları vardır.

Eğer aynı odayı paylaşmaktan başka şansları yoksa akıllı bir planlama ve biraz yaratıcılık ile durumu gayet güzel idare edebilirsiniz. Çözmeniz gereken iki anahtar problem şunlardır: Odayı sıkış tepiş yapmadan nasıl ikiye ayırabilirim ve neyin kime ait olduğuna nasıl karar verebilirim?

Odayı Bölmek: Her çocuğun nelere ihtiyacı olduğunun listesini çıkarın
  • Uyku, ders çalışma, kıyafetler, oyuncak kutusu, oyun alanı, televizyon, bilgisayar.
  • Çocuğunuzun odasında bu alanlardan birkaçı mutlaka olacaktır. Bu planlamayı çocuğunuzla birlikte yapmalısınız.
  • Yatak başlarını aynı duvara dayayın ki çocuklarınız devamlı yüz yüze bakmasınlar.
  • Çocuklarınızın kişisel alanlarını belirtmek için odayı bölerken iki farklı renge yoğunlaşın (kız için pembe erkek için mavi vb.)
  • Eğer her iki çocuğunuz da aynı rengi seviyorsa...
  • Ödün verin ve yaratıcı olun...
  • Beyaz bir fona mavi çizgili ve mavi fona beyaz çizgili yatak örtüleri gibi...
  • Yüksek bir kitaplıkla odayı ikiye bölebilirsiniz.
  • Sırt sırta yerleştirilmiş dolaplar da odayı ikiye bölebilir.

    Mobilya: Yatağı yataktan daha fazlası yapın

    Her iki çocuğa da eşit özel alanı verebilmenin en kolay yolu kubbeli veya cibinlikli yataklardır. Çocuklar saklanacak ve hayal kuracak bir yerleri olmasına bayılırlar.

    Ranzalar yer kazanmak için en klasik yöntemdir ve çocuklar tırmanmalı ve basamaklı mobilyalara da bayılırlar. Ranzalar eğlencelidir ve eğer kim üstte yatacak diye kavga ediyorlarsa işte size paylaşmayı öğretmenin en kolay yolu; değişerek kullanmalarını sağlayın!

    Son zamanların en moda yer kazanma şekli de “yüksek yataklar” dır. Bu çeşit mobilyalarda yatak tavana yakındır ve altı çalışma masası ya da dolap olarak kullanılabilir.

    Tekerlekli yataklar da yer kazandıran bir seçimdir. Bir tek kişilik yatağın altında aynı boyutta altı tekerlekli bir yatak daha vardır ve kullanılmadığında bu yatağı itip ortadan kaldırabilirsiniz. Bu yatağın kolay çekilmesine ve çocuğunuz tarafından kolay kullanılabildiğinden emin olmalısınız.

    Eğer ikiz tekli yataklar kullanıyorsanız onları bir duvara yaslayıp yana yana koyabilir bu sayede odanın ortasına kadar yer kaplamalarını engellemiş olursunuz.

  • Modüler Mobilyalar her zaman esneklik sağlar.
  • Eski görünümlü bitmemiş mobilya her zaman ucuzdur.

    Oda Bölmek İçin
    Bazı mobilya mağazalarında odayı ikiye bölmenize yarayacak separeler de bulabilirsiniz. Bunlar pahalı gelirse odayı tam ortasından bir korniş ve renkli güzel bir perdeyle bölmeyi deneyin. Bir de körüklü ince plastikten yapılmış separatörler vardır. Genelde ofislerde kullanılan bu sistemleri de çocuğunuz odasına uygulatmanızda bir sakınca yoktur. İpucu: Alt ranzayı perde ile kaplayıp şirin bir oyun çadırı olarak kullanabilirsiniz.

    Dolaplar
    Çocuklarınızın ne kadar çok eşyası olduğunun farkında mısınız? Her raf, her çekmece anında doluyor ve devamlı yeni yer açmak zorunda oluyorsunuz. Kişisel hazinelerini saklamak için ayrı, kıyafetleri için ayrı, ders kitapları için ayrı ve oyuncakları için ayrı yerlere ihtiyaçları var.

    Kapı Arkası
    Oda kapısının arkasını kitaplar, oyuncaklar, aksesuarlar için bir raf cennetine çevirin. Kapının ütüne taktıracağınız iki tane düz rafın üzerine ayakkabı kutularını dizerek bir sürü saklama kutusuna ve bol bol yere sahip olabilirsiniz.

    Oyuncak Sepetleri
    Yükte hafif ve kırılmaz oyuncakları bir çırpıda toplayabilmek için kocaman bir oyuncak sepeti biçilmiş kaftandır. Bu sepetleri veya bu işe yarayacak değişik kirli sepetlerini İKEA, Bauhaus ve Koçtaş gibi mağazalardan bulabilirsiniz.

  • DEKORASYON

    Romantik mekanlar yaratmanın yolu
    Canlı tonları ile şeker tadında, pastel tonları ile romantik mekanlar yaratabileceğiniz pembe, paletin en uyumlu renklerinden biri olarak her dekorasyon stilinde kendine yer buluyor. İşte pembe seçimler

    Pembenin doğada birçok farklı tonu ile karşılaşırız. Toz pembe, çingene pembesi, şeftali pembesi, mercan pembesi ve gül pembesi ilk anda akla gelenlerden. Peki, dekorasyonda hangi pembe, hangi mekan için daha uygun? Nasıl bir tarz yakalamak istiyorsanız mekan içinde kullanacağınız pembenin tonunu buna göre seçmelisiniz.

    Örneğin salonunuzda romantik bir hava yaratmak istiyorsanız daha çok gül pembesi, şeftali pembesi tonlarına yönelebilirsiniz. Çingene pembesi ya da toz pembe ise bebek ve kız çocuk odalarında tercih edilebilir. Ancak pembe kullanmayı seviyorsanız kendinizi sınırlamanıza gerek yok, her mekana uygun bir ton yakalamanız ve diğer renklerle kombinlemeniz mümkün.

    Desende pembe kullanımı
    Desenli kumaşlarınızda tercihiniz pembeyse seçeneğiniz çok fazla. Çiçekliler, modern desenler, damasklar, kelebekler ya da patchwork motifler ve çizgililer.

    Seçiminiz hangisi olursa olsun pembenin sunduğu zarafet ve romantizmden kaçmanız mümkün değil. Birkaç deseni bir arada kullanarak daha eklektik bir tarz da yakalayabilirsiniz.

    Ancak çok aşırıya kaçarsanız fazla boğucu olabilir. Eğer desen kullanırken tereddüt ediyorsanız çizgili ve kareli kumaşları tercih ederek olası bir karmaşayı da önlemiş olursunuz.

    Pratik seçimler için
    Pembe ve tonlarını kullanmak istiyorsanız ve yine de çok emin değilseniz, seçtiğiniz tüm desenli kumaşları, duvar kağıtlarını, boya renklerini, mobilyaların resimlerini ve hatta aksesuarları bir arada görebileceğiniz bir karton hazırlayarak işinizi basitleştirerek daha kolay seçimler yapabilirsiniz.

    Modern pembe
    Kullanacağınız pembe tonunu seçerken çok dikkatli olmalısınız. Örneğin pembenin içine karışmış yoğun mavi tonları soğuk ve steril bir ortam havası yaratabilir. Aynı şekilde pembenin vurgulu tonları da baskın ve yorucu bir ortam yaratacaktır.

    Pembenin solgun ve tekdüze görünmemesi için boyayla gölge oyunları yapabilirsiniz. Üçü bir arada efekti yaratmaktan kaçının. Bu tarz bir efekt, düz ve desenli kanepe ile koltuk takımlarında işe yarayabilir, ama tasarım ağırlıklı bir dekorasyonda uygun olmayabilir.

    Desenleri ve renkleri karıştırmaktan çekinmeyin, ancak bunu sadece mobilyalarla sınırlamayın. Aynı tarzı yansıtan aksesuarlarda da uygulayabilirsiniz.

    Desenleri karıştırmak
    Temel olarak üç ana desenden fazlasını tercih etmeyin. Örneğin çiçekliler, çizgililer ve ekoseliler. Desen seçimlerinizi perde ve döşemelerinize uygulamadan önce kırlent ve örtülerinizde denemeniz olası sorunları ortadan kaldırır.

    Seçtiğiniz desenlerde farklı ölçekler ve kalınlıklar kullanırsanız mekanda derinlik hissi yaratabilirsiniz. Eğer çok fazla desen kullandığınızı düşünüyorsanız aralara düz ve açık renk pembeler katarak yoğunluğu kırabilirsiniz.

    Kombinle ve kullan
    Döşemelik kumaşlarda ya da nevresim takımlarınızda farklı desenleri birlikte kullanmak hoş sonuçlar doğurabilir. Örneğin puantiyeli yastık kılıfları ile pembe güllü bir nevresim şık durabilir.

    Pembe ve diğer renkler
    Pembe üzerinde yumuşak gölge oyunları, şık ve hoş bir hava yaratır. Pastel ve şeffaf tonlar ise daha taze, modern ve davetkar kılar.

  • Pembe ve yeşil: Bu ikiliyi kullanacaksınız soluk zeytin yeşili ve nostaljik pembeyi ya da şeker pembesi ile yağ yeşilini tercih edebilirsiniz.
  • Pembe ve mavi: Petrol mavisi ve koyu pembe ya da toz pembe ve gök mavisi birbirine yakışan renklerdir; canlılık katarlar.
  • Pembe ve sarı: Açık gül pembesi altın sarısı yansımalarla, yumuşak pembe tonları ise limon sarısı ile uyumludur.
  • Pembe ve kahve rengi: Vizon kahve ya da çikolata kahvesi ile koyu pembe tonlarını bir arada kullanabilirsiniz.

    Pastel tonlamalar
    Pembe rengi en güzel anlatan çiçek hiç kuşkusuz gül, ama siz krem rengi gül kabartmalı mumları şeker pembesi bir çanakta sunabilirsiniz.

    Farklı pembeler, farklı etkiler...
    Doğanın en romantik renklerinden biri olan pembe, kullanıldığı ortama aynı zamanda taze ve rahatlatıcı bir hava da kazandırıyor. Farklı tonlamalarla farklı tarzlar yakalayabileceğiniz pembe için sizin seçiminiz hangisi?

  • Oturma odanıza yumuşatmak ve daha sofistike bir hava katmak için bebek pembesi, süt beyazı ve pastel tonları bir arada kullanabilirsiniz.
  • Art deco stili göz alıcı bir yatak odası için duvarlarınızda inci pembesi ve duman grisini, parlak yüzeyli mobilyaları ve ışıltılı aksesuarları tercih edebilirsiniz.
  • Pembe, diğer pastel renklerle kullanıldığında banyonuzda tam bir romantizm rüzgarı estirir. Yumuşak ve dingin bir ortam için duvar seramiklerini açık tonlarda ve dekorasyonu daha parlak tonlarda yapabilirsiniz.
  • Çarpıcı ve dinamik bir balkon için pembeye biraz kırmızı katamaya ne dersinizş Örneğin içine kırmızı katılmış çiçek desenli sandalye minderleri ile çizgili masa örtüleri hoş bir kombinasyon yaratabilir.
  • Mutfakta biraz eğlence ve canlılık istiyorsanız pastel pembe tonlarına açık maviler, vurgulu turuncular ve limon yeşili katmayı deneyin, mutfağınızın enerjisinin yükseldiğini göreceksiniz.

    Bahçede pembe keyif
    Balkon ve bahçede açık renkler kullanmak herkesin tercihi değil belki ama pembe, doğanın en dingin renklerinden yeşille son derece uyumlu duruyor. Bahçe kanepeninzi açık pembe desenli minderlerle kullanmayı siz de deneyebilirsiniz.

    Basit ve şık
    Mevcut dekorasyonunuzu bozmadan da yılın moda rengi pembeyi evinizde kullanabilirsiniz. Örneğin farklı boylarda şeffaf cam şamdanları pembe cam boyası ile boyayarak renklendirebilir ve salon sehpanızın üzerinde dekoratif mumlarla şık bir atmosfer yaratabilirsiniz.

    Etkileyici duvarlar
    Duvarlarınızda hafif pembe gölgeler ve desenler için daha pastel tonlar kullanabilirsiniz. Vurgulu pembe etkisi için duvar kağıdını bir panoya kaplayarak da kullanabilirsiniz.
  • BANKALARIN İNTERNET ADRESLERİ

    BANKALARIN İNTERNET ADRESLERİ

    ABN AMRO Bank N.V.. http://www.wholesale.abnamro.com
    Adabank A.Ş.. http://www.adabank.com.tr
    Akbank T.A.Ş.. http://www.akbank.com
    Alternatif Bank A.Ş.. http://www.abank.com.tr
    Anadolubank A.Ş.. http://www.anadolubank.com.tr
    Arap Türk Bankası A.Ş.. http://www.arabturkbank.com
    Banca di Roma S.P.A.. http://www.bancaroma.it
    Bank Mellat. http://www.mellatbank.com
    BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.bankpozitif.com.tr
    Birleşik Fon Bankası A.Ş.. http://www.fonbank.com.tr
    Calyon Bank Türk A.Ş.. http://www.calyon.com.tr
    Citibank A.Ş.. http://www.citibank.com.tr
    Çalık Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.calikbank.com.tr
    Denizbank A.Ş.. http://www.denizbank.com
    Deutsche Bank A.Ş.. http://www.deutschebank.com.tr
    Diler Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.dilerbank.com.tr
    Finans Bank A.Ş.. http://www.finansbank.com.tr
    Fortis Bank A.Ş.. http://www.fortis.com.tr
    GSD Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.gsdbank.com.tr
    Habib Bank Limited. http://www.habibbank.com.tr
    HSBC Bank A.Ş.. http://www.hsbc.com.tr
    İller Bankası. http://www.ilbank.gov.tr
    İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.. http://www.takasbank.com.tr
    JPMorgan Chase Bank N.A.. http://www.jpmorganchase.com
    Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.. http://www.ml.com.tr
    Millennium Bank A.Ş.. http://www.millenniumbank.com.tr
    Nurol Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.nurolbank.com.tr
    Oyak Bank A.Ş.. http://www.oyakbank.com.tr
    Société Générale (SA). http://www.sgcib.com
    Şekerbank T.A.Ş.. http://www.sekerbank.com.tr
    Taib Yatırım Bank A.Ş.. http://www.yatirimbank.com.tr
    Tekfenbank A.Ş.. http://www.tekfenbank.com
    Tekstil Bankası A.Ş.. http://www.tekstilbank.com.tr
    Turkish Bank A.Ş.. http://www.turkishbank.com
    Turkland Bank A.Ş.. http://www.tbank.com.tr
    Türk Ekonomi Bankası A.Ş.. http://www.teb.com.tr
    Türk Eximbank. http://www.eximbank.gov.tr
    Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.. http://www.ziraatbank.com.tr
    Türkiye Garanti Bankası A.Ş.. http://www.garanti.com.tr
    Türkiye Halk Bankası A.Ş.. http://www.halkbank.com.tr
    Türkiye İş Bankası A.Ş.. http://www.isbank.com.tr
    Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.tkb.com.tr
    Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.tskb.com.tr
    Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.. http://www.vakifbank.com.tr
    WestLB AG. http://www.westlb.com.tr
    Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.. http://www.yapikredi.com.tr

    ASTROLEJİ

    KOVALAR ÖNE ÇIKACAK

    Jüpiter, Kova burcuna geçeceği için Kova’lar yırttı. Kendilerini geliştirecekler. Akılları vemantıklarıyla öne çıkacaklar. Bu yıl boyunca önlerine güzel fırsatlar çıkacak.

    BALIKLAR SEFİL OLDULAR

    2009’da en zorlanan burçlar Balıklar, Başaklar, Yaylar ve İkizler olacak. Stres içindeler.Hele Balıklar; 2007 Eylül ayından beri sefil oldular. Başları fena halde dertteydi. Hep şamar yediler. 2009’da da çok parlak görünmüyor durumları. Gelecek Kasım’dan sonra bir nebze toparlayacaklar.

    BAŞAKLAR PARLAK DEĞİL

    Daha iyi şeyler söylemek isterdim ama 2009’damükemmeliyetçi Başaklar da pek parlak durumda değiller. Satürn iki senedir Başak burcundaydı. Salladıonları. 2009’un 29 Ekim’in Terazi’ye geçecek, biraz toparlayacaklar.

    TERAZİLERİN YÖNÜ YOK

    İki yıldır yönsüzler. Ama 2009’un Ekim ve Kasımaylarından sonra bir düzene girecekler. Tamamen farklı bir tempo başlayacak. Hayatlarına, ilişkilerine, evliliklerine, ortaklıklarına bakışları değişecek. Her şeyi ciddi şekilde gözden geçirecekler. Aşkta şanslılar, onu söyleyeyim.

    KOÇLAR HIRSLANACAKLAR

    Kariyerlerinde önemli gelişmeler olacak. Bir ölçüde üstlerinden baskı görebilecekler ama çok hırslı ve motive olacaklar. Grup çalışmalarında başarılı olabilirler. Ama 2010’da Uranüs Koç burcuna geçiyor. Ha, o zaman ayrı bir rota başlıyor; hayatlarında köklü bir değişiklikolacak, yeni rota çizecekler, benden söylemesi.

    BOĞALAR SAĞLAM İLERLİYOR

    Boğalara gelince, kariyer açısından iyi şeyler olacak. Ama ekstrem değişiklikler değil.Kariyerlerinde bir tanınma olabilir. Yavaş yavaş toplum önüne çıkabilirler, yavaş amasağlam adımlarla ilerliyorlar.

    İKİZLER 2 YILDIR PERİŞANDI

    İyi haber, bir süre daha zorlanacaklar ama 2009’un sonundan itibaren rahat edecekler. 2010’de tamamdır İkizler. Son 7 yıldır parlak değillerdi; son iki yıldır perişan oldular. Amatoparlıyorlar. Ekimden sonra streslerini atacaklar.

    YENGEÇLER TRAVMAYA AÇIK

    Yengeçlere gelince, onlar da irite olmuş durumdalar. Özellikle Plüton Oğlak’a girince.Eskiden az gelirlerdi, şu anda bütün danışanlarım neredeyse Oğlak ve Yengeç. İkili ilişkilerinde bir süredir sürekli yumruk yiyorlardı. Olgunlaşmaları ve sertleşmelerigerekiyor. Travmatik durumlara açıklar. Ortaklaşa konulara dikkat etmeliler.

    ASLANLAR İYİ DURUMDA

    Evlilik, aşk açısından iyi durumdalar. 2005 - 2007 arasında çok yoruldular. Bu yıl toparlanmaya başlayacaklar. Özellikle de Ekim ayından sonra. 2010’dan sonra iyigidecekler.

    YAYLAR ROTA ÇİZMELİ

    2007 sonbaharından beri iş yükü ve başarılarında zorlanma vardı. Artık yeni bir çizmekzorundalar. Bunu Ekimden sonra yapacaklar. 2010’dan sonra özgürleşecekler

    OĞLAKLARI MÜCADELE BEKLİYOR

    Plüton oğlağa girdiği için oğlaklar büyük kişisel dönüşüm sürecine girdiler. Bu hem iyi, hem kötü. Çünkü içlerindeki gücü ve iradeyi ortaya çıkarmak için mücadele etmelerigerekecek. Yorulacaklar. 2009’dan itibaren kariyerlerindeki sorumluluk artacak. Bir dostuyarısı: Ortaklık, yatırım, finans, borç- alacak konularında önümüzdeki yıl dikkat etsinler.

    AKREP, GİZLİ İLİŞKİLERE DİKKAT ET

    Akrepler 2009’da şanslı değiller. Ama şanssız da değiller. Her şey biraz onların olaylarınasıl toparlayacağına bağlı. 2009 Ekim ve Kasım aylarından sonra evliliklerinde,ilişkilerinde bir takım foyalar meydana çıkabilir. Gizli ilişkileri rahatsız edici olabilir.Kariyerleri dağılabilir. Dikkatli olmalılar. Kafaları karışacak gibi gözüküyor.

    ÖRGÜ ŞAPKA

    Cıvıl Cıvıl Örgü Şapka Eldiven Örnekleri

    ÖRGÜ ELDİVEN

    Örgü Şapka Modelleri

    ÖRGÜ TAKAMI

    Örgü Kazak ve Şapka Takım

    ve Şapkası

    ÖRGÜ KİMONO

    Örgü Kimono

    OYUNCAK ÖRGÜ

    Japonların Meşhur Oyuncak Örgü Sanatı

    ÖRGÜ FULAR

    Örgü Fular Çiçekli Fular

    BEBEK PATİĞİ

    Çok Şeker Bebek Patiği